tavsiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tavsiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2020 Cuma

Evde kalma yasağı, sokağa çıkma yasağı


Daha yani evde kalma yasağı geldi.

Sokağa çıkma yasağı geldikten hemen sonra insanlar sokağa döküldü, neden?
İnsanlar bu yasağın diğer yasaklar gibi uzatılacağını düşündü ve gıda sorunu çekeceklerini düşündü. Bazıları insanların gereğinden fazla alışveriş yapıp gıda kalmayacağını düşünüp sokağa atladı. Yerinde bir karar mıydı orasını bilemem ama önemli olan, kaç gündür karantinada olan halk birden sokağa döküldü ve o kadar evde kalma süreci hiçbir işe yaramadı. Bu marketlere akın etme olayı vaka sayılarını daha fazla artıracak, inşallah haklı çıkmam.
Burada en büyük problem panik yapmak, evet önlem almalıyız ama bu bir sokağa çıkma yasağı. Birden sokağa çıkmak yerine yarın gelecek haberi beklemek daha mantıklı. Yaşlılara yapılan yardım gibi evlere de illa yardım yapılacaktır. Bu olay oldu bari eve gelirken dikkat edelim. Bizi virüs öldürmeyecek cahillik öldürecek.
Bu arada bu yasağın birden değil de, önceden uyarılıp yapılması daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bence bu noktadan sonra güvenlik biraz daha artmalı, bu tür olaylar insanların mantık olgularını elinden alabilir ve aşırı alışveriş yerini yağmalar alabilir.

Sokağa çıkma yasağı

Kaç gün sürecek bilmem ama kendimizi en kötü senaryoya hazır tutmalıyız. Bir yandan da umudumuzu kaybetmeden bu işi yapmalıyız. Bu kriz de geçecek, kaç kişi ile gider bilmem ama geçecek. Önemli olan dikkat etmeliyiz. Bu saatten sonrada yasağa uymayanlar olacak, siz bütün kurallara dikkat edin ve uyun. Uymayan biri olduğu zaman sessiz kalmayıp hemen ihbar edin. Çünkü bu saatten sonra kurallara uymamak vatana ihanet gibidir. Olayı sadece bireysel olarak da görmeyin, her depremin sonrası da var. Yarınların için evde kal.
Bu gece biraz zor uyku tutabilir ama ipleri salmayalım. Devletimiz elinden gelen her şeyi yapıyor, sağlık çalışanları sürekli bizim için koşturuyorlar. Onlara canı gönülden tebrik ediyorum ve kolaylıklar diliyorum.
Sosyal medya şu an kan kusuyordur biliyorum ama hiç oralı olmadan bir film açıp izleyip uyuyacağım. Yarın ola hayır ola. Bu arada izleme isterseniz film adı : forrest gump

9 Nisan 2020 Perşembe

Ölümsüzlüğü unutmadık


Her geçen gün sağlık bakanın twitterda paylaşım yapmasıyla biraz daha kaygılanıyoruz, birde evde olmak insanı çaresiz gibi hissettiriyor. Karamsar olan bir kesim dünyanın sonunun geldiğini, kıyametin kopacağını vb. bir ton safsata yapıyor. Kaygımız saçma haberlerle orantılı gitmemeli, kendimizi her zamankinden daha fazla güçlü hissetmeliyiz.
Size bu gün bu kaygıdan nasıl kurtulursunuz biraz tavsiye vereceğim 


1-sürekli korona ile ilgili haberler okumayın


Artık her yerde bu tür haberler karşımıza çıkıyor, sosyal medya bütün bilgi karmaşasıyla paylaşımlara devam ediyor. Siz sadece bakanlıktan gelen bilgilere bakın ve günden ikiden fazla korona ile ilgili araştırma yapmayın.

2-komplo teorileri, kehanet yazarları ve karamsar olan herkesten uzak durun




Herkes kendince bir şey biliyor, bu virüsün bir oyun ve ya bir kehanet bir ton fikir. Bunların hiçbirine kulak asmayın. Bazıları buna bu tür yaklaşımlarla yaklaşıp tedbiri elinden bırakıyor. Bu kehanette olsa, uzaylılarda yapsa, Çinlilerde yapsa sonuç değişmiyor, gerçek olan tek şey böyle bir virüsün var olduğu. Biz yine de bu haberlerden uzak duralım.

3-salgın ile ilgili film, dizi ve kitap okumak


Piyasada çok fazla salgın konulu yapıt var, bunlara kötü demiyorum ama zamanlama gayet kötü. Bu tür filmlerden uzak durun. Daha çok sizi bu sorunlardan uzak tutacak komedi türü şeyler izleyin. Ben bu aralar arkadaşım hoş geldin izliyorum, size de tavsiye ederim.

4-ölümsüzlüğümüzü kaybetmedik.


Bu virüs gelmeden önce sanki ölümsüzdük ve hiçbir zaman ölmeyecekdik. Bir yandan doğru aslında. Bu virüs gelmeden önce ölüm yokmuş gibi yaşıyorduk, ama şimdi bu dünyanın kalıcı olmadığını anlamış olduk. Dünyada; trafik kazası, kronik hastalık, açlık, savaş ve daha birçok sebepten dolayı insanlar ölüyor. Ölüm her zaman vardı, ama biz onu unutmuştuk. Siz tedbirinizi alın, olan olur zaten.

5-geleceğe bir liste yapın


Ölümü hatırlamışken, virüs geçtikten sonra yapılacaklar listesi yapın. Bu hem sizi motive edecek, hem de karamsarlıktan bir nebze olsa da kurtaracak. Bu olay bize bir ders olmalı ve ölümsüz olmadığımızı hatırlamalıyız. Yapmak istediklerimize odaklanmalıyız.

6-fırsatınız varken ailenizle zaman geçirin


İşler, okul ve bir sebepten dolayı ailemize yabancılaşıyoruz. İmkanınız varken onlarla vakit geçir.
Kendinize iyi bakın, sağlıklı kalın sağlıklı yaşayın. Kendiniz olun, kendinize değer verin.

Kriz yönetimi, nedir? Avantaja nasıl döner?


Bu gün sizlere krizleri nasıl avantaja çevirdim bundan bahsedeceğim. Siz bunu hayatınıza nasıl uygularsınız tecrübelerimden bahsedeyim.


İlk olarak size yaşadığım bir kriz olarak panik ataktan bahsetmiştim, bunu kendi lehime nasıl çevirdim. İlk olarak sağlığıma dikkat etmeye başladım, sonra egzersiz yapma alışkanlığı kazandım. Uyku düzenimi düzene soktum. Bunun yanı sıra kafamı başka yerlere odaklamak için müzik ve dil öğrenmeyle ilgilendim. Bu kriz aslında hayatı ne kadar kötü ve boş geçirdiğimi gösterdi. Aslında çok fazla eğlenmek için vakit yok, boş takılmak içinde çok uzun bir yolculuk.
Bundan dolayı aslında iyi ki yaşamışım diyorum bazen ama yine de kötü günlerdi. Hayata bakış açım değişti, sağlığın önemini anlamıştım. Bunu bu şekilde fark etmek gerçekten güzel, sigaranın zararını kanser olduktan sonra öğrenmek kadar kötü bir şey yok. Sağlığın önemini de bu şekilde öğrenmediğim için şanslıyım diyebilirim.
İkinci kriz anını avantaja çevirmek, korona yüzünden evde karantinada kaldığımız bu dönemde, blog yazmaya başladım. Dil konusunun üzerine biraz daha gitmeye başladım.
Hepimizin bazen atlatması gereken sorunlar olur, önemli olan onları atlatırken edindiğimiz tecrübeler. Eğer insan yaşadığı sorunlardan hiçbir şekilde ders almayıp gelişmeseydi, hala anne kucağında olamayışımıza ağlardık.
Güçlenmek için problemleri çözmemiz ve bu süreçte savaşmayı öğrenmeliyiz. Maalesef hayat tozpembe değil. Bir kasın zarar görüp kendini yeniden onarırken gelişmesi gibi, bizimde bu sorunlarla parçalanıp gelişmemiz lazım.
Bu zamanlar geçecek, tarihte böyle olaylar sürekli oluyor ama bizim bu olayı nasıl atlattığımız önemli. Sizde bu zamanda kendinize güzel alışkanlıklar edinin ve karamsarlığa düşüp birden ipleri salmayın.
Kendinize aynı normal günlerde baktığınız gibi, bu günlerde de bakmaya dikkat edin. Eğer kendinizi nasıl olsa evdeyim deyip salmayın, depresyon kapınızı çalabilir ve ruhsal olarak yenik düşmüş gibi hissedersiniz. Ayağa kalkın ve savaşın, bu günler en kısa zamanda bitecek. Önemli olan siz bu durumdan neler kazandınız. Acıların, sorunların ve problemlerin en güzel yanı bizlere bir şeyler öğretmesidir
Sağlıklı kalın sağlıklı yaşayın, kendiniz olun ve kendinizden asla vazgeçmeyin.

8 Nisan 2020 Çarşamba

Panik atak nedir? Panik kaygısı ve çözüm önerileri


Bu gün paylaştığım yazıda size panik atakla ilgili yaşadıklarımı ve tecrübelerimi anlattım. Şimdi ise size tavsiyeler vereceğim, tabi bir psikolog değilim ama kendi tecrübelerime dayanarak öneride bulunacağım.


İlk önce panik anında neler yapmalı, ilk önce aklınıza getireceğiniz şey şu olsun. Bana bir şey olmayacak, çünkü panik ataktan ölen bir kişi bile yok. Bunun size, siz istemediğiniz sürece hiçbir şekilde zarar veremez.

Bu durumu yaşarken kendinizi vücudunuza odaklanmış bir şekilde bulursunuz kalp ritmi, nefes alış hızı ve vücutta olan olaylar. Kontrol edersiniz sürekli, bunu yapmayın. Kafanızı başka bir yere odaklayın. Aklınıza isim getirin ve son harfiyle isim bulun. Sevdiğiniz şarkının sözlerini hatırlamaya çalışın hatta tersten söylemeyi deneyin. Önemli olan odağınızı başka bir yere çekmek. Bir süre sonra zaten geçiyor, en fazla bir gün sürdüğü oluyor ama şiddetli olarak en fazla yarım saat.
Panik atak geçiren birisinde bir kaygı oluşuyor ve bir daha yaşayacakmış gibi sürekli kaygı duyuyor. Boğazına bir şey takılı, midesinde bir ağrı ve onu rahatsız eden düşünceler. Sürekli ona odaklı olmak normal hayatınızı bile etkiliyor.

Bunu üstesinden gelmek için size öneride bulunacağım.

1-yalnız olmadığınızı bilin


İlk önce bunu kimseye söylemediğim zaman yalnız hissettim ve bu beni daha kötü etkiledi, bunu insanlarla paylaşın(insan olması önemli, bazıları insana benzer ama değil maalesef). Emin olun sohbet ettiğiniz çoğu kişide bu rahatsızlığın olduğunu göreceksiniz.

2-yinede vücudunuzu kontrol ettirin


Bazen bu durumlar vücutta bir problem olduğunu söyleyebilir. Gidin ve kendinizi kontrol ettirin, bir sorun olmadığını öğrenince daha çok rahatlayacaksınız.

3-bunun size hiçbir şey yapamayacağını aklınıza kazıyın


Şimdiye kadar bundan dolayı ölen yok. relax yani :)

4-bir hobi edinin


Müzik yapmak, kitap okumak ve ya bir el uğraşı edinmek panik kaygısıyla baş etmek için güzel bir yöntem.

5-spora başlayın


Spor yaptığınızda kalp ritminiz artacak ve yine korkuya kapılabilirsiniz ve spordan sonra hiçbir şey olmadığını görünce biraz daha fazla rahatlarsınız. Hem sağlıklı olur, hem de kaygıdan kurulursunuz.


6-kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın


Beni yaptığım en büyük hata olabilir, kendimi başkalarıyla kıyaslamak. Kiminin ki 3 ay kiminin ki 1 yıl, herkesin ki değişik sürelerde olabilir. Sizinki belki daha uzun olacak, belki daha kısa. Kendinize odaklı olun.

7-korkunuzun üzerine gidin


Ben bu paniği ilk arkadaşımın evinde ve gece vakti geçirdim. Normalde bir sıkıntı yok ama gece olunca veya arkadaşımın evine gidince kötü oluyordum. Bu sizde de olabilir, korkunuzun üzerine gidin. Nerden korkuyorsanız onun üzerine gidin(tabi bunu mantık koşulları içinde yapın, kimse sizi bir aslanla kapışırken görmek istemezJ). Korkunuzun üzerine gittikçe, büyük binalar küçük bir yıkıntıya dönüştüğünü göreceksiniz.

Beni tavsiyelerim bu kadar, panik atak yaşıyorsanız bunları deneyin, eğer yaşamıyorsanız empati kurun.
Sağlıklı kalın ve her zaman kendiniz olun.

7 Nisan 2020 Salı

Hayatınızda ki en değerli şey nedir?


Hayatınızda ki en önemli olan şey nedir?


Bunu her ne olarak düşünseniz de size şunu söyleyeyim, sağlık. Hayatta bir şeyleri kaybedersiniz belki onun da telafisi olmaz ama sağlığınızı kaybettiğiniz zaman, bazen geri kazanması çok zor oluyor. Bir yerinizde bir sıkıntı olduğunda başka bir muhabbete odaklanmanız çok zor oluyor. Bu sağlık ruhsal ve beden için tabi, ikisini de önemsememiz gerekiyor. Bazen iş hayatı, bazen arkadaşlık hayatı sağlıktan vazgeçiyoruz. Belki bazı insanlara gereğinden fazla değer veriyoruz ve bize yük olarak bunlar geri dönüyor.

Dünya öyle bir yere döndü ki, senden sürekli bir şeyler yapmanı, başarmanı ve kazanmanı istiyor. Bu olaylar olurken kendinden vazgeçiyorsun. Bu olaylar olmadan; dünya bir makineye dönüşmeden önce insanlar neler yapıyordu? Doğ, yaşa ve öl. Emin olun en önemli şey sağlık. Bencil olun bazı konularda, çünkü kendinizden ödün verdiğiniz de belki görünen de bir zarar yoktur ama bu yavaş yavaş sizin psikolojinizi etkiliyor.

Bazı sağlık kayıplarının geri dönüşleri olmuyor maalesef, iş işten geçtikten sonra ağlamakta fayda etmiyor. Kaç yaşında olduğunuz önemli değil, zararın neresinden dönerseniz dönün kar.
Sağlıksız olmak size her hangi bir şey kazandırmaz. Bunu söyleme sebebim, alkol ve sigara sanki size iyi geliyor bir şeyleri yoluna koyuyor gibi geliyor ama sizi daha kötü bir hale getiriyor. Sizi sinema öyle etkiliyor ki, bunları içtiğinde biraz daha kendinize olan güveniniz artıyor ve ya havalı hissediyorsunuz. Ama bunları yaptığınızda kendinize olan saygınızı yitirmişsiniz demektir.
Kendinize değer verin, kendinize acımayı bırakın. Ben şundan dolayı içiyorum, sen nereden bilirsin, bu olmadan ne yaparım. Herkesin kendine göre sorunları var sadece sizin değil, onu bırakırsanız ne olur bilmem ama bırakmazsanız ne olacağını onkoloji bölümlerine bakarak görebilirsiniz.
Kendinize ve sevdiklerinize değer veriyorsanız sağlığınıza dikkat edin. Ve bu virüs geçene kadar lütfen eviniz de kalın. Bu günler sonsuza kadar böyle sürmeyecek, ama cehalet için bir şey diyemem J
Nerden başlamalı, bu gün bunu anlatan bir yazı yükleyeceğim. Kendiniz olun ve sağlıklı kalın.

6 Nisan 2020 Pazartesi

Kendini bul ve kendin ol


Çocukluğumuzda alamadığımız ve ya fazla aldığımız ilgi ve ya her hangi bir sebepten dolayı kendimizden vazgeçiyoruz.



Bazen olmamamız gereken bir yerde sırf kendimizi kabul ettirmek için bulunuyoruz. Sevmediğimiz müzikleri, kitapları ve fikirleri sırf başkalarına kendimizi beğendirmek için yapıyoruz. Sosyal medya artık maskeli bir balo haline döndü ve bu baloya maske takmayanı almıyorlar gibi. İnsanların akımlarına isteklerine yetişmek için kendimizden vazgeçiyoruz, bir iki dakika içimizden gelen seslere kulak asmak bizi bazen rahatsız ediyor. Hayatımız artık bir komuta sistemine bağlı olarak devam ediyor, kim için? İnsanlar. Bazen sadece durup kendimizi dinlememiz gerekiyor. İçimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız bazen. Biliyorum bu genellikle çok zor oluyor, insanlar sana ne der diye kaygılanıyorsun. Seni kendin gibi kabul etmeyen insanları sende kabul etme. Bazen kendimizi geliştirdiğimizi düşünürünüz ama iyice baktığımızda kendini geliştirmiş başka bir insanın yansıması haline gelmişiz.

Kendin olamaya nasıl başlarsın? Bir şeyi zorunlu olmasan da yapar mıydın? Olduğun yerde gerçekten rahat mısın? Bu sorular aslında basit cevaplarla yanıtlanabilir; tabi ki. Ama bazen öyle oluyor ki kendimizi bile kandırıyoruz. Bu yüzden azalıyor kendimizi dinlediğim zamanlar. Bir müzik, film, kitap ve herhangi bir şeyler kendimi oyalıyoruz. Bu kadar yazıyı yazarken benimde kaçtığım yüzleşmeler oluyor, belki bende kendimi kandırıyorum. Ama ilk fırsatta kendimizi dinlemeye başlamalıyız, kimliğimizi sade bir şekil de tespit etmeliyiz. İnsanlar olmasa nasıl biriyim. Bu karantina günlerinde ben bunu yapmaya başladım. Siz de bunu yapabilirsiniz. Evde bolca vakit var, ilk başta canınız çok sıkılsa da devam edin, ne de olsa çoğu buluş can sıkıntısından sonra ortaya çıkıyor. Hem kendinizi keşfeder, hem de yeni bir fikir ortaya atabilirsiniz. Ayağımızı topraktan çeker, gökyüzünden gözümüzü her ayırdığımız da, doğamızdan uzaklaşırız. Ayağımızı toprağa basıp, gökyüzünü izlemeye başlamalıyız.
Deneyip yanıl, başkalarının tavsiyelerini de dinle ama kendinde ortaya bir şeyler at. Bilgiler kendi başlarına hiçbir işe yaramaz, onu deneyip tecrübe etmeliyiz. Ne olursa olsun kendini bul ve kendin ol. Hayat bazen kendini bulmak için çok kısa olabiliyor

Etiketler